gençlik ve Spor Bakanlık Bornova Gençlik Merkezi’ne bağlı Ege Genç Ofisi, “+1’deyiz Projesi” ile kapılarını down sendromlu bireylere açtı. Dil terapisi, halk oyunları ve el sanatları gibi birçok kursa katılan özel gençler hem eğleniyor hem de çeşitli etkinliklerde eserlerini satma fırsatı buluyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Bornova Gençlik Merkezi’ne bağlı Ege Genç Ofisi, Ege Üniversitesi bünyesinde yer almaktadır. Özel gençler için kurum bünyesinde başlatılan “+1’deyiz” Projesi down sendromlu gençler için umut ışığı oldu. Coşkulu öğretmenler eşliğinde çeşitli etkinliklere katılan Down sendromlu gençler, sosyalleşirken öğreniyor. El sanatlarını çeşitli etkinliklerde satarak gelir elde eden özel gençler, dil terapisi, tiyatro, halk oyunları ve el sanatları gibi birçok kursa katılıyor. Ailelere umut olan projede 20 yaş üstü down sendromlu 20 genç aktif olarak yer alıyor.
“Bu projeleri çok önemsiyoruz”
Down Sendromlu bireyler için sosyalleşmenin çok değerli olduğunu vurgulayan İzmir Down Sendromlular Derneği Lideri Gülnaz Rodoplu, “Down sendromlu bireylerin belli bir yaştan sonra eve gitme riski kesinlikle var. Bunu önlemek için dernek olarak Ege Genç Ofisi ile anlaşma yaptık. Gönüllü öğretmenlerimizle birlikte çocuklarımızın kaslarını geliştirip sosyalleşmelerine yardımcı olacak etkinlikler düzenliyoruz. Bu nedenle depresyona neden olan dönemler yaşayabiliyorlar. Bu nedenle bu tür projeleri çok önemsiyoruz.”
“İş imkanı istiyoruz”
Down sendromlu bireylere istihdam sağlamak istediklerini kaydeden Rodoplu, “Ebeveynler olarak onları anlamak zorundayız. Okul bittikten sonra iş imkanı olmadığı için çocuklarımız çalışamıyor. Bu da onların hem zihinsel hem de fiziksel olarak gerilemelerine neden oluyor. Burada düzenlediğimiz etkinliklerle çocuklarımız sosyalleşiyor. Amacımız onların da bizim gibi kaliteli bir yaşam sürmeleri. Çocuklarımızın doğru dürüst çalışma imkanı bulmasını istiyoruz.”
“Adını söyleyemeyen gençler oldu”
Her çalışmanın sonucunu görmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Ege Gençlik Dairesi Gençlik Lideri Elif Yeltekin, “Burada tiyatro, drama, el sanatları, halk oyunları çalışıyoruz. Down sendromlu gençlerin küçük kas becerilerinden dil becerilerine kadar neler geliştirebileceğimizi gördükçe o alanda yeni çalışmalar geliştiriyoruz. Yaklaşık 6 yıldır birebir grupla çalışıyorum. Çok mutluyum, gücümüzün çok uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Hatta ‘Elif’ diyebilmelerine O benim öğretmenim’ demek insanı çok yetkin hissettiriyor” dedi.
“Kapımız açık”
Down sendromlu bireylerin toplumun bir parçası olduğunu vurgulayan Yeltekin, şöyle devam etti:
“En temel dileğimiz çocukların dileklerini dile getirip gerçekleştirmek için adım atabilmeleri. Bütün çabamız ve çabamız onlar için. Çocukları evlere kapatmayalım. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak tüm şubeleri açıyoruz. Yeter ki anneler rahat etsinler. Kapımız açık. Çocuklarımız yaşasın istiyoruz.”
“Dans ve müzik temel ihtiyaçlar”
Hem derneğe üye olan hem de dans öğretmeni olan Ali Şengül, “Çocuklarımızla birlikte dans etkinlikleri yapıyoruz. Çocuklarımız için en etkili yolun dans çalışmaları olduğuna inanıyorum. Dans ve müzik insanların ihtiyacı olan şeyler. Burada çocuklarımız için çok daha değerli bir ihtiyaç. Buradaki çalışmaların sonunda sahneye her çıktıklarında aldıkları alkışlar memnuniyet sebebi. Makedonya dahil birçok festivalde sahne aldık. Çocuklarımız orada kendilerini ifade etme fırsatı buldular.”
“Pes etme”
Yapılan çalışmalarla kızı Selin’de çok büyük değişiklikler gördüğünü belirten anne Nuray Dalkılıç, “Dernekte geçirdiğimiz ilk 2 yıl kendimi boşa gitmiş gibi hissettim. Dışarıdan öyle görünüyordu ama kaybedecek vakit yok. Zamanla bunu anlıyorsunuz. Burada halk oyunları eğitimi ve konuşma çalışmaları yaptık. Kızım konuşmaktan çekiniyordu ve buradaki etkinlikler sayesinde bunu atlattı. Yapma” dedi. – İZMİR
